top of page
  • Writer's picture1/1

Yeşil işletmelerde Etik ve Sorumluluk Anlayışı

Yeşil işletmeler

Bir işletmenin iç ve dış çevresi arasındaki uyum, sürdürülebilirliği açısından son derece önemlidir. Ekonomik sisteme ve sosyal yapıya sahip olan şirketlerin, iç ve dış çevredeki tüm faktörleri değerlendirerek faaliyetlerini sürdürmeleri gerekmektedir.


Şirketlerin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan doğal kirlilik, kaynak yetersizliği, halk sağlığının bozulması gibi sorunların en aza indirilmesi için devlet ve sivil toplum kuruluşları harekete geçmiştir. Toplumların ve gelecek nesillerin refah ve güvenliğini sağlamak için devletler ve sivil toplum kuruluşları üç temel sürdürülebilirlik boyutu çerçevesinde çözümler üretmektedir. Bu üç temel boyut olan ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları bünyesinde barındıran işletmelere "yeşil işletmeler" denir.


İş dünyasında etik ve sorumluluk sadece moda sözcükler değil, her eylemi şekillendiren yol gösterici ilkelerdir. İşletmelerin aldığı kararlar sadece ekonomik faktörlerden değil, aynı zamanda etik ve manevi değerlerden de etkilenmektedir. Bu değerler işletmelerin yalnızca iç dinamiklerini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda dış ortamdaki duruşlarının da önemli bir belirleyicisi olarak hizmet emektedir.


Çevre etiği, insanların çevreyi korumakla yükümlü olduğu sorumluluklardır. Sanayi Devrimi'nden sonra çoğu ekosistem ve canlı türü büyük zarar gördü. Bu nedenle devletler bu zararı azaltmak için farklı çözümler üretmiş ve “çevre etiği” kavramına dikkat çekmişlerdir. Çevre etiği kapsamındaki çözümler ekolojinin korunmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Çevre etiğinin önemi nedeniyle işletmelerde “sosyal sorumluluk” kavramı ön plana çıkmıştır.


Kurumsal sosyal sorumluluk kavramı dört temel sorumluluğu kapsamaktadır. Bu dört temel sorumluluk ekonomik, insani, etik ve hukukidir. Ekonomik görevler arasında vergi ödemek, çalışanlara maaş ödemek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak yer alırken, etik sorumluluklar sosyal fayda sağlamayı amaçlamaktadır. Döngüsel ekonomi, sürdürülebilirliği yalnızca çevresel açıdan değil, ekonomik ve sosyal açıdan da destekleyen bir yaklaşımı temsil ediyor. Bu model, doğal kaynakların korunması, atık miktarının azaltılması, ekonomik kalkınmanın desteklenmesi gibi konularda hayati bir rol oynamaktadır.


Sonuçta döngüsel ekonomi sadece bir kavram değil, işletmelerin doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, verimli atık yönetimi ve güçlü ekonomik kalkınma gibi hedeflere ulaşmak için kullanabileceği güçlü bir araçtır. İşletmeler bu modeli benimseyerek hem çevresel hem de finansal açıdan sürdürülebilirliğe yönelik önemli adımların atılmasında önemli bir rol oynayabilir.


Yazar:

Utku Bayazıt


Kaynak:


9 views0 comments
bottom of page